Peyzaj mimarlığına adım attığım ilk günkü heyecanımı 25 yıl sonra hâlâ koruyorum. Mesleğe olan sevgim, doğayla olan bağım ve sürekli yeni şeyler öğrenme arzum beni her geçen gün daha da ileri taşıdı.

         “Peyzaj mimarlığı, doğaya sanatla dokunmaktır” derim hep. Bir tasarımcı olarak işim, boş bir alanı insanların nefes alabildiği yaşam alanlarına dönüştürmek, her köşede küçük sürprizlerle dolu mekânlar yaratmak. Peyzaj mimarlığı benim için, sadece toprağa bitki ekmek değil; hayalleri doğayla buluşturmak demek.

           Projelerime başlarken her zaman mekânın kimliğini keşfetmeye çalışırım. Çünkü her alanın bir hikâyesi vardır ve bu hikâyeyi doğru bir tasarımla ortaya çıkarmak işimin en keyifli kısmı.

İşimi ciddiye alırım ama işten keyif almayı da ihmal etmem. Eğer beni iş başında görmek isterseniz, yüzümdeki kocaman bir gülümsemeyle bulursunuz. Sahada çizmelerimle dolaşırken projeyi anlatmak, toprağa dokunmak benim için işin en güzel yanı. Eğlenceyle ciddiyetin dengelendiği bir çalışma tarzıyla her projede fark yaratmaya çalışıyorum.

           Her proje benim için bir hikâye… Kimi zaman modern bir yaşam alanının nefes alan kalbi, kimi zaman tarihi bir bahçenin yeniden doğuşu. Bir projeye başlarken her zaman şu soruyu sorarım: “Bu alanın ruhu ne anlatmak istiyor?”

          Her proje bir sanat eseri, her detay bir düşünce...

          Eğer siz de doğayla uyumlu, estetik ve fonksiyonel bir peyzaj tasarımı arıyorsanız, doğru kişiyi buldunuz demektir! Hayallerinizdeki projeyi birlikte hayata geçirmek için buradayım."

​

​​​​​

                                                                                                                                         Peyzaj Mimarı

                                                                                              SÜNDÜZ ÖZSAN